İZMİR

İzmir tarih boyunca Doğu ve Batı'yı bir arada barındıran bir kent olmuştur. Selçuklu ilçesindeki Efes Antik Kenti, şehrin bu karakteristik özelliğinin en önemli ve en temel tarihi yansımasıdır. Efes M.Ö. 6000 yıllarında inşa edilmiştir. Kent önemli bir politika ve ticaret kenti olmuştur. Roma İmparatorluğu döneminde Asya Eyaleti'nin başkentliğini yapmıştır. Hellenism'in en ihtişamlı yılları burada geçmiştir. Artemis kültürünün en önemli kaynağı Artemis Tapınağı Efes'tedir.

Odeion, Magnesia, Heracles, Mazeus Mithridates ve Gymnasiumu Kapıları, Roma dönemine ait bir okul olan Gymnasion, belediye binası olarak kullanılmış Prytaneion ve Meryem Ana Kilisesi görülmesi gereken mimari yapılardır.

Bergama'da bulunan Bergama Antik Kenti de İzmir'in önemli bir tarihi değeridir. Burada bulunan mimari yapılar göz kamaştırır. Roma Kenti, Bergama Kütüphanesi, Dionysos Tapınağı Antik Kent'in içindedir.

M.Ö. 6. yüzyılda Efes Kenti; bilim, sanat ve kültür üretiminde lokomotif bir kentti. Ünlü Bilgin Heracleitos, rüya yorumcusu Artemidoros, Şair Callinos, Şair Hipponaks, Bilgin Zenodots kentin yetiştirdiği önemli insanlardır.

Konak Meydanı'ndaki Saat Kulesi, Yahudi kültürünün simgesi Asansör Kulesi, Mezarlıkçıbaşı ve Konak Meydanı arasında uzanan tarihi çarşı Kemeraltı, müzeler (İzmir Arkeoloji Müzesi, Agora Müzesi, İzmir Etnografya Müzesi, Efes Müzesi...), hanlar, hamamlar, kütüphaneler kentin zengin kültür ve tarihinin önemli parçalarıdır.

İzmir oldukça zengin bir kültüre sahiptir. Bu durum kentin çok yönlü tarihinin ve modern bir şehir oluşunun sonucudur. Kentte kültür merkezlerinin, sanat galerilerinin, tiyatroların, konservatuarların, kütüphanelerin sayısı oldukça yüksektir. Ayrıca el sanatları, yerel aktiviteler (özel günler ve festivaller), halk müziği yerel kültürün en temel unsurlarıdır. Uluslararası festivaller, organizasyonlar ve fuarlar kentin modern yüzünü yansıtmaktadır. İzmir Uluslararası Caz Festivali, İzmir Uluslararası Sanat Festivali ve İzmir Uluslararası Fuarı bunlara birkaç örnek olarak verilebilir.
İzmir'in Ege Denizi'ne 629 km'lik bir kıyısı vardır. Bu şeridin 101 km'si plaj olarak kullanılırken koyların ve yarımadaların varlığı çok çeşitli deniz sporlarına imkân tanır. Selçuk (Pamucak), Çeşme (Ilıca ve Altınkum), Gümüldür, Foça, Çandarlı ilçelerindeki plajlar en meşhurları arasında yer alır. Çeşme kentin batısında konumlanmış ülkenin ve dünyanın sayılı turizm merkezlerinden biridir. Çeşme'ye olan ilginin gelecek yıllarda artarak devam etmesi beklenmektedir. İzmir, özellikle Çeşme'nin güney kısmı, yat turizmi için en elverişli koylara sahiptir. Çeşme-Kuşadası güzergâhı yat turizmi için en elverişli yoldur.
Homeros'un efsanesinde geçen ve Balçova olarak adlandırılan Agamemnon Kaplıcaları şifa veren yerler olarak bilinir. Kentin tabiat yapısının bir sonucu olan Kaplıca turizmi oldukça yaygındır. Bu yerler sadece sağlık için değil eğlence için de birebirdir.

İzmir’de sayısız bar ve kafe mevcuttur. Özellikle Karşıyaka ve Alsancak’taki Kordon Boyu'nda bulunan barlar başlıca eğlence yerleridir. Kordon Boyu'nda yürümek rüya gibidir. Tiyatrolar, sinemalar ve konser alanları eğlenmek ve iyi vakit geçirmek isteyenlere şehrin her yerinde hizmet verir.

Sağlıklı ve hafif yemek İzmir mutfağının özünü oluşturur. Şehir mutfağında deniz ürünlerinden sebzelere, et yemeklerinden kahvaltılıklara çok geniş bir menü bulabilirsiniz. Zeytinyağı ve balık, kent mutfağının başlıca lezzetlerindendir. Ayrıca çok çeşitli otlar da yemeklerin en önemli malzemeleridir. Kuru üzüm ve incir kentte popüler yiyecekler arasında yer alır.

İzmir'e özel otlar:
Şevket-i Bostan: Salatası ve yemeği yenir. Sağlık için de kullanılır.
Arapsaçı: Yemeğe tat ve lezzet verir. Sağlık için kullanılır.
Turp otu: Haşlaması ve yumurta ile kavrulmuş hali yenir. Sağlık için kullanılır.

Yerel yemekler;
İzmir köfte, mücver, papaz yahnisi.